“şiirimiz
karadır abiler…”
Her şey sizin üzerinize, vatan da, millet de, kahramanlık da sizin üzerinize abiler… Kamunun düzeni, yaşamın alfabesi, aldığımız nefes, sevdiğimiz gökyüzü, verdiğimiz mücadele… Hepsi sizin üzerinize abiler…
Sizin için doğmuş çocuklar, doğmamış bebekler…
Öfkeler, kırgınlıklar, sevinçler…
Tepesine binin hepsinin abiler!
Her sabah işinize giderken, her gün işinizde, döndüğünüz de
evinizde devrim yapın abiler…
Bir gün vazgeçin ertesi gün mutluluk pozları verin abiler…
“şiirimiz
gül kurutur abiler…”
Sizin o büyük aşklarınıza akıl sır erdiremeden, bir sürü insanı
yok saymanızı izler, zayıflıklarınızı izler şiirimiz. İnsanların bir eylül gecesi
şiirden, şarkıdan aldığı cesaretle nasıl da beraber yaşadığı insanların
evlerini, sevdalarını, hayatlarını yağmaladığını izler. O akıl almaz
saldırganlığın insandan değil, asıl nereden geldiğini izler abiler.
“şiirimiz
erkek emzirir abiler…”
Oyalar, boyalar zaman geçirtir abiler…
Dilimiz sivridir hocamız yaşamdır abiler… Gözümüz sakladığınız
zayıflıklarınızı, zavallı çaresizliklerinizi görür abiler.
O abileri asmak da, beslemek de mubahtır. Eline erkeklikten silah
verip insanların üstüne salar şiirlerimiz, öldürsün diye onları. Yedi gün yirmi
dört saat yalan söyler kimileriniz abiler…
“şiirimiz
kentten içeridir abiler…”
Kentler yıkılırken, o yıkılan kentlerde çocuklar ölürken,
şiirimiz çadırlarda yaşayan insanlara, üşeyen insanlara, ölen insanlara,
saraylarda oturuyorsunuz demektir. Şiirimiz aymazlıktır abiler. Yıkılıp gitmiş
hayatlarının çözümünü başkalarının güzelliklerinde çözmeye çalışan hadsizlerin
şiiridir abiler…
Sizin vatanınız kalp kırmaktadır abiler.
Elinizi tutan ellere vurmaktadır,
Utanmaz cüretkârlığınızla avunmaktadır.
Sizin vatanınız can yakmaktadır abiler,
İnanın çok ah almaktadır.
“Şiirimiz
her işi yapar abiler…”
Şiirimiz pazartesi sendromudur abiler…
Utanmaz bir günaydındır abiler… Geldiğiniz yere gidin abiler…
Şunu gayet iyi biliyoruz ve bugün daha iyi anlıyoruz ki, her
dönem kendi 'abiler ‘ini yaratır, zalimlik el değiştirir ama zulmün yönü asla
değişmez… Ve küçük yaşamlarınızda neyseniz dünyada da o’sunuz abiler…
Her yerde sizlerden var abiler… Her eve sizden bir tane
düşüyor abiler…
Siz utanmasanız da şiirimiz sizden utanır abiler…
“düzayak
çivit badanalı bir kent nasıl kurulur abiler?”
Çoğul
yaşamlarınızdan utanmaz mısınız abiler…
Hamiş:
Canım Ece Ayhan… Ben bir pazartesi sabahı hadsizliklere cevap vereyim diye
değil… Bu ülkedeki “mor külhani” abilere yazmışsan da bu güzelim şiiri…
İyi ki de…
“karadır şiirin”…
“Aşk
örgütlenmektir, bir düşünün abiler”