Belki de dünyanın en güzel manzaralarından bir tanesidir gün batımı.
Hiçbirseye değişilmez. Her güneşin batışını güneşin batışındaki kızıllığı görünce ilahi şeylere inancım artar. Hele denize batan güneş, en güzel gün batımıdır.
Güzelliğinin coğrafyası yoktur.
Sarı ve kırmızının bin bir tonu, huzur ve insanın kendi içinde
çıktığı bir yolculuktur.
Kızılı, turuncusu, gündüzden kalan mavisi, akşamın lacivertliği
ve az sonra her yerini saracak gecenin siyahlığı ile akşamın en güzeli anıdır...
Karanlık yavaş yavaş çökerken doğanın birbiri içine geçmiş renklerinin üzerine
müzik dinlemek, dalıp gitmektir…
Ömrünün ilk ve son günbatımına bakan kelebekler gibi, ben de
manzarası güzel bir yere konuşlanır, olursa bir bira, olmazsa bir şarap, ya da
bir demli çay alarak beklerim güneşin ufka doğru inerken bulutların arasından
yüzümü kızıla boyamasını. Turuncu bir top gibi denize kavuşmasından ziyade, parçalı
bulutlu gökyüzünü çeşit çeşit renklere boyamasını severim. Aradan süzülen
ışıkların denizi aydınlatmasını, kızağa çekilmiş tekneleri selamlamasını,
içkisini içeni kutsamasını seyrederim her gün batışında. Gün doğarken değil gün batarken yaşamak
içgüdüsü doldurur benim bedenimi, alır başımı giderim…
Gün batışı, üstünde acının ve hüznün buğusunun tüttüğü günün
son "yaşayan" ışıklarının öldüğü saklıkenttir. Gizli mabeddir. Güneşin
batışı, batan hangi güneş olursa olsun kızıldır, tatlı isyankâr bir son
çırpınışla girerken "ışık " denizin içine, suda sönen ateşin
cıslaması gibi cıslatır içinizi hafif meltemin ıssızlığında.
"güneş gidiyor, karanlığa çıkacak yolun, hazırlan"
derler, aldırmazsın gidersin sorunlarının üstüne, aşkın üstüne, acının,
yaşamın, elinde ne varsa onun üstüne... Elinde ne yoksa onun üstüne…
Güneşin en güzel battığı şehir… Bir akşamüstü sizi kıyısında
yakalayan şehirdir.
Ya da ruhunuz nerede huzurluysa orada güneşi en güzel batıran
şehirdir.
Hala nefes aldığın ve bu nimetin farkına olduğun, yalnız
olmadığını bildiğin, altından kalkamayacağın yük olmadığına inandığın zamanlarda
bulunduğun şehirdir...
Güneşin en güzel battığı şehir… Güneşin hem denizin üstünden
doğduğu hem de denizin üstünde battığı şehirdir. İzmir’dir… Bugün Bodrumdur…
Ama yürekte en güzel batan güneş Ağrıda sınırda batan
güneştir.
Şafaktan bir gün daha düşüren güneştir.
Ama başkaca bir teorimde var batan güneşle ilgili… Tam da bana uygun kanımca…
Belki batan güneş değil dünyadır… Ki gözüme batıyor bu ara. Ve
duruma “güneş batması” denmesi batan dünyanın güneşe bok atmasıdır belki de…
Etrafında döndüğü güneşi bile kendine göre konumlandıracak,
niteleyecek kadar kibirlidir belki bu dünya…