BAYRAMLAR... ISSIZ TATİL
GÜNLERİ...
Bayramlar... Issız tatil
günleri... Çocukluğun en güzel günleri...
Güzelyalı... Babamın
memleketi. Her sokağında eş, dost, akraba yaşayan yer...
Babam, aile seven bir
erkekti. Bunun çok standart birşey olduğunu düşündüğüm için olacak aksiyle
karşılaştığımda çok büyük hayal kırıklığına uğradım ben. Babanın evde olmasının
bir sıkıntı değil keyif olduğu bir evde büyüdüğünde aksini düşünmek zor oluyor.
Aile seven bir babaya sahip olduğunda, geniş bir aileye de sahip oluyorsun.
Çocukluğumda hiç bilmediğim bir duyguydu o nedenle "YALNIZLIK"...
Gelmeler, gitmeler...
Akşamları arkadaş gezmeleri, bayramlarda şık şık giyinip gidilen bir sürü
yer...
Ben Babaanne ve dedemi
görmedim, daha ilkokula başlamamıştım amcamı kaybettiğimizde ama babam ve halam
ailesiz değillerdi... İkisinin de gidilecek bir sürü dostu, akrabası vardı...
İçinden hiç çıkamadığım hala tarifini net bilemediğim bir sürü akraba...
Anne tarafım ise boşanmış
bir anneanne ve iki kez daha evlendiği ve erken sayılacak bir yaşta vefat
ettiği için pek göremediğimiz efsanevi bir dede ile varlığına dua ettiğim bir
dayıdan oluşuyor...
Bir sürü kuzenlerim var...
Birinci dereceden, ikinci dereceden ne demekse... Dıdının dıdısı gibi birşey...
Babam ölene kadar
kalabalıktı herşey... Sonra hem ev, hem yaşam... Hem bayramlar ıssızlaştı...
Anam, kardeşim... Ben.
Erkekli evlerin harcı imiş,
bayram gezmeleri, gece oturmaları diye düşündüm... Gündüz anneme misafir gelse
de eş dost, gece ziyaretleri ve birkaç aile dışında bayram gezmeleri bitti...
Birkaç kadim dost kaldı elbet sonra onlarda emekli oldular azar azar
yaşamdan...
Ve bayramlar ıssız tatil
günlerine dönmeye başladılar...
Tüm bunları çok seven çocuk
Emine’yi alıp bambaşka bir yaşama koyduk bizde... Bukleleri kestik kendimizden
sert bir abla yaptık... Dokunsan elinde kalır cinsten...
Ve buradaki yalnızlıkla
bahşedemediğimizden başka şehirlere kaçtık.
Ama bayramlar asla uzakta
kutlanmadılar... Nereye kaçarsam kaçayım bayramda evime geldim...
BAYRAM AİLE DEMEKTİ
ÇÜNKÜ...24 yaşımda kendi evimde ve kendi evladımla ilk bayramı kutladığım da
çok memnundum... Benim ailem, onun ailesi, ailemiz... Bayramlar yine geri
döndüler...
İki asi çocuğun eve
dönüşüydü bizim aile olmamız...
Bayramlar iş günleriydi
yaşamımızda... Eğlendiriyorduk insanları.
Ama bayramın ilk günü sabah
asla ayrı olmadık ailelerimizden... Önce babalı eve, sonra babasız eve gidildi
adet gereği... Kayınvalidem muhteşem yemekler yaptı... Abinin sevdiği zeytinyağlılar,
oğlanın sevdiği köfte... Benim favorim ekmek tatlısı... Yıllardır yapmıyorum
ekmek tatlısını onun gibi yapabilmek için ne uğraşmıştım...
Evliliğimiz "o yüce
ilkel, "ama genetiğimiz de var" erkeklik dürtülerine mağlup olduğunda
aile bir kez daha ıssızlaştı... Boşandıktan 2 sene sonraydı, tam ayrılamamanın
getirdiği hala devam eden aile düzeninin bitmesi...
Bir şeker bayramı
sabahıydı... Eylüldü... Uyandım... Oğlan babasındaydı. Onlar ailece bir
aradaydılar. Sanki ben hata yapmışım gibi dışında bırakıldığım, boşandığım anda
16 yıl anne-baba dediğim insanların birden ailem olmadığını gördüm… O bayram
annem bir nefes almaya bir yerlere gitmişti, kardeş sevdiğiyle tatildeydi...
Anneanne evde bakıcısıyla öylece yatıyordu... Dayı uzakta, hala, bilmiyorum
nerde ama tatilde, kuzenler zaten hikâye…
Yatakta oturup bağıra bağıra
ilk ve son ağlamamdı...
BİR DAHA UMURUMDA OLMADI
BAYRAMLAR...
O gün bu gündür bayram
kutlamıyorum... Bayramları ıssız geçen tatil günleri sayıyorum...
“Herkesler tatilde” günleri...
Aile olma günleri
bayramlar...
Telefonlar var... İyi
bayramlar mailleri, mesajları var... Hatta şimdi Whatsup var... Yanıt
vermiyorum, mesajla geri dönmüyorum... Çünkü sarılamadığım bir dosta telefon
bile açamayıp mesaj atıyorsan cevap verilecek birşey de yoktur zaten...
Allaha şükür anacım var
gidilecek, kardeş var, karısı var her bayram tatilde olsa da iyi bayramlar
denilecek, babam var her bayramda toprağı eşelenecek, oğlum var bu bayram ve
biz kızım oldu… Bir torunum oluyor... Tekrar kalabalıklaşıyoruz gibi görünse de
artık bayramlar Aile günleri değil, tatil günleri…
Bayramları kaldırsınlar
bence... Ya da ne bileyim başka isim koysunlar “1.ŞEKER TATİLİ, 2.KURBAN
TATİLİ” olsun mesela... Bende ne kendime eziyet edeyim, ne size...
Şeker tadında huysuzluklar
diliyorum kendime...
Hala kalabalık bu bayramlar
giderek daha da ıssızlaşacak biliyorum... Yaşlanmak, yaş almak ıssızlaşmak
çünkü...
Hamiş; ailenizin kıymetini
bilin... Çünkü onlar devir teslim yapıyorlar bu yaşamı… Gün geliyor sadece
anıyorsunuz isimlerini…