Süpürgeden Saz
Çalı Çırpıdan Ney Yaparım.Dedemin Ihtiyar Yüzü Güler Biz Eğlenirken. Zaten Gülümsemekten Başka Ne Var Ki Elimizde ? Bir Bidonum Bi De Donum... |
En mutlu haftalar sizin
olsun!
Sabah sabah, sebebini teşhis
edemediğim bir şekilde; Pollyanna'ya bile meydan okuyan şiddette bir iyimserlik
ve mutluluk içinde uyandım. Bununla eş zamanlı olarak 'iyi haftalar kâinat,
merhaba dünya, hayırlı günler insanlık, günaydın tüm hayırsızlar!' nidaları
dökülüverdi ağzımdan. Ve hemen ardından da 'bu denli sevindirik olmamın, iyimserliğin
bu denli dibine vurmamın , mutluluk böcüğü modunun sebebi hikmeti ne ola ki
acep?!?' diye de sormadan edemedim kendime doğrusu…
Kahkahayla gülünce 'çok
güldüm, hayır olsun inşallah, umarım ardından ağlamama neden olacak bir
sıkıntıya duçar olmam' diyen bir neslin ferdiyim. Böylesi bir zihniyetin
genetik malzemesini taşıyan kültürel kodlamalarla bezeli bir bütünün parçası
olmam; mutlu olmaktan ve iyimser yaklaşımlar sergilemekten dolayı kaygı duymama
ve bahse konu 'mutlu olma' haleti ruhiyesini sorgulamama yol açar çoğunlukla. Anlayacağınız,
sabah sabah yaşadığım işte tam da bu 'ruh ve fikir hali'ydi.
Mutlu uyandım acaba neden?
Mutlu uyandım acaba neden?
Benim ve neslimin
yaşadığımız ve yukarıda tarif ettiğim bahse konu bu 'mutlu olmanın mutsuzluk
kaynağı olabilmesi' halinin, son 15 - 20 yıldan bu yana yeni nesilleri artık
neredeyse hiç etkilemediğini görüyorum. Bir diğer deyişle, 'çocukluğunu ve
gençliğini iletişim toplumu öncesinde yaşamış nesillere musallat olan bu marazi
haleti ruhiye, bu çileci / dervişane / keşişvari duygu durumu, kuvvetle
muhtemeldir ki; bilinçleri / benlikleri / kimlikleri / tercihleri / yaşam
tarzları son 15 yılda şekillenen nesilleri ve bunları takip edecek olan gelecek
nesilleri hükmü altına alabilecek bir duygu durumu olmayacaktır. Çünkü yeni
nesil mutlu olduğunda allahım başıma bir şey mi gelecek, mutsuz mu olacağım
korkusunu bilmiyorlar… Uyanıyor ve teknoloji ile dünyaya bağlanıyorlar…
Mutluluğun ardından mutsuzluk bekleme ruhu onu içselleştirmiş benim gibi
dinozorlarla birlikte gidecektir tarihteki yerine muhtemelen…
Mutlu olmayı bile bir
sonraki mutsuzluğu hatırlatarak gölgeleyen toplumsal öğretiler altında
büyümüş olmanın etkisidir “mutluluğa kulp aramak” Oysa sebepsiz mutluluk diye birşey vardır... Ve sebepsiz mutsuzluktan daha iyidir...
Bu sabah nedensiz yere mutlu
uyandım ya ardından bir mesaj okudum Facebook’ta. Bir arkadaşım yazmış
sayfasına “pazartesiyle başlayan yeni haftanız hayırlı olsun" diye... Akıl bu ya
illa kendimi mutsuz edicem ya… Aklıma yazıyı görünce ilk şu soru geldi… “Salı’dan
Salı’ya bir hafta değil mi?” Pazar günleri çalışılan toplumlarda bugün hafta
başı filan değil ki! İşte dedim buraya kadar sorgusuz sualsiz mutluluk…
Ve sonra birden aklıma
vefasız arkadaşlar, kalp kıran dostlar, iş hayatının gergin dinamikleri,
para-pul, yaşam gailesi, kızdıklarım, affettiklerim, unutmadıklarım,
affedemediklerim filan geldi… Tabiri caizse yazayım, zamanında tuvalete
gitmeyince kaçan rahatlama hissiyatına kapıldım birden…
Hadi oradan dedim, “mutluluk”
kendini mutlu sandığın birkaç an mı yoksa?
Ardından aklıma zaman ve mutluluk
kavramları ile ilgili sorular düştü… Ve haliyle yazıya oturdum… Kaçtı bizim
küçük, tatlı pollyanna ruh hali bir anda…
Ama sebepsiz mutluklar
iyidir… İnceden huniyi takar insan
kafaya başlar “ağlama değmez hayat” demeye farkında olmadan…
Velhasıl en güzel haftalar
sizin olsun… Siz öyle diyorsanız “pazartesi” hafta başı olsun…
Benim dileğim bu hafta bari
yalanlar söylemeyin, size güvenen insanların arkasından konuşmayın, riya
yapmayın, nokta kadar menfaate virgül kadar eğilmeyin, kırdığınız insanların,
mutsuzluğuna sebep olduğunuz insanların yaptığınız vefasızlıkların farkında
olun… Dedikodu yapmayın, hırslarla birbiriniz kuyusunu kazmayın… En önemlisi bu
kötü şeyleri yapıp sütten çıkmış ak kaşıklar gibi birbirinize “canım /…cım /
tatlım / birtanem” demeye utanın…Bir de bi düz durun yahu ona buna asılmayın... Gördükçe gizliden süren perde arkası dünya halini vay anam vay diyorum...
Sanırım sorumun cevabını
buldum. Ben uyandığımda mutlu oluyorum ama sonra “SİZ GÖZÜME KAÇIYORSUNUZ”
Güzel insanlarla örülü
yaşamlarda, samimi, içten sevgilerle çevrilmiş… Güzellikler dolu günler
diliyorum… Mutluysanız hayırlara vesile olsun… Mutsuz hissediyorsanız geçer…
Geçmeyen ne var ki yaşamda...
Kendiyle başa çıkamayan dünyayla nasıl baş etsin...
Benim Adım Ebruli... |