Senin dudakların pembe Ellerin beyaz, Al tut ellerimi bebek Tut biraz! ....Sen Türkiye gibi aydınlık ve güzelsin!!!! Cahit Külebi BİR BEBEK KADAR AYDINLIK VE GÜZEL OLABİLMEK DİLEĞİYLE... |
Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz!
....Sen Türkiye gibi
aydınlık ve güzelsin!!!!
Cahit Külebi
BİR BEBEK KADAR AYDINLIK VE
GÜZEL OLABİLMEK DİLEĞİYLE...
Masumiyet; yaşadıklarınla ya
da yaptıklarınla alakalı birşey değildir… Kafanın içinde taşıdıklarınla ilgili
bir durumdur…
Yaşamın bir nebze
körelttiği, duyguların bir miktar aşındırdığı, kötülükler karşısında ego
tarafından sıkı korunmaya alınan ve bir zaman sonra içine gizlendiği yerde var
olduğu bile unutulan bir hayata bakış şeklidir.
Çocuklara özgü der
yetişkinler, ama yaşı kemale erme yolunda iri adımlar attığı halde yetişkin
statüsünde hesaplarla yaşayamayanlar bilir ki, sadece çocuklara değil,
güçlülere özgüdür masumiyet.
Kırgınlıklarını kendi içinde
patlatmayı öğrenmiş, yaşamın güçlükleri karşısında bürünülmesi gerekli görülen
zırh miktarını en azda, kalınlığını ise minimumda tutabilmeyi başaran, bu
nedenle sık sık hırpalansa da her seferinde dikilip "hadi şirin çileği
toplamaya gidelim" diyebilenlere özgüdür.
Ki onlar güçlüdür, sakindir,
masumdur. "Şirine pastası" yapmak kolay değildir.
''masumiyet kaybedilen
değil, kazanılan bir şeydir'' der Lale Müldür.
“ hep denedin,
hep yenildin…
olsun!
gene dene,
gene yenil…
daha iyi yenil! ” der Samuel
Beckett.
İnsanlarla ilgili kişisel yorgunluklarımı
bir yana bırakırsak, benim bu ülkede yaşamaktan kaynaklanan ciddi
yorgunluklarım var. Her şeyden önce bireysel olarak zerre değerimizin olmadığı,
hak ve hukukla yönetilmediğimiz, yok yere evlatlarımızı kaybettiğimiz ve hesap
soramadığımız bir düzen ve toplumsal anlayış içindeyiz.
MASUMİYET…
Bu ülke masumiyetini
kaybetmiş bir ülke benim gözümde…
Herkes idari sistem içinde
birilerine kızgın… Herkes bir taraf… Herkesin söyleyecek bir lafı, kızacak bir
tarafı var…
Ama sizler etrafınızda olup bitene
bakarken lütfen kendi masumiyetinizi sorgulayın…
Süslü kelimelerle
söylediklerinizi, yazdıklarınızı… Bilmem hangi naftalin kokulu lügatten çıkarıp
peşkeş çektiğiniz kelimeleri değil yaptıklarınızı sorgulayın…
Kaçınız bu ülkenin durumuna
içlenirken, söverken, başkalarını idari sistemle ilgili yargılarken kendi
özelinde, minimal çizgilerle aynısını yapmıyor…
SİZ; KENDİNİZE AİT İŞYERİNE
BİLMEM KİMİN TANIDIĞINI SIRF “EŞ-AHBAP-DOST” KADROSUNDAN ALMIYOR MUSUNUZ Kİ,
İDARECİNİZİN AİLE EŞRAFINI KAYIRMASINI TUHAF BULUYORSUNUZ?
SİZ; HERHANGİ BİR İŞ İÇİN
SİZE VERİLEN BÜTÇEDEN (EV BÜTÇESİ DÂHİL) KENDİNİZE PARA AYIRMIYOR MUSUNUZ, YA
DA MASRAFI FAZLA GÖSTERİP KAZANÇ SAĞLAMIYOR MUSUNUZ Kİ, ÇALAN YÖNETİCİLERE
KIZIYORSUNUZ?
SİZ; KENDİ ÇIKARLARINIZ SÖZ
KONUSU OLDUĞUNDA KARDEŞ, ARKADAŞ, DOST DEMEDEN YOK SAYIP ÇIKARINIZIN PEŞİNDEN
KOŞMUYOR MUSUNUZ Kİ SİZİ YÖNETENLERİN KENDİ ÇIKARLARI UĞRUNA EVLATLARINIZI
ÖLDÜRMESİNE ŞAŞIYORSUNUZ?
SİZ; ARKADAŞINIZIN KARISINA,
KOCASINA YAN GÖZLE BAKMIYOR MUSUNUZ Kİ… EŞ, AHBAP, DOST DİNLEMEDEN ÜÇ GÜNLÜK
DÜNYADA ERKEKLİĞİNİZİN- KADINLIĞINIZIN ETEĞİNE TAKILIP KENDİ ZEVKİNİZ İÇİN
ÇOLUĞU, ÇOCUĞU HARCAMIYOR MUSUNUZ Kİ BUNU YAPAN DEVLET ERKÂNINA AHLAKSIZ
DİYORSUNUZ…
SİZ; DEĞİL MİSİNİZ "İYİ
GÜNDE, KÖTÜ GÜNDE" DİYE SÖZ VERİP PARASIZLIKTA, HASTALIKTA, DAHA CAZİP BİR
KADIN YA DA ERKEKTE, HATTA BAZEN SADECE LAF OLSUN DİYE SÖZÜNÜ TUTMAYAN… NEDEN
SEÇİLİRKEN SİZE SÖZ VEREN YÖNETİCİLERDEN SAMİMİYET BEKLİYORSUNUZ?
SİZ; AİLENİZE, KARINIZA,
ÇOCUĞUNUZA, DOSTUNUZA, İŞ ARKADAŞLARINIZA YALANLAR SÖYLEMİYOR MUSUNUZ Kİ,
İDARECİLERİNİZİN SİZE YALANLAR SÖYLEMESİNE ŞAŞIYORSUNUZ?
SİZ; DOYMAZ HIRSLARINIZLA
EGONUZLA; İŞ’TE, AŞK’TA, DOSTLUK’TA HATTA SOSYAL YARDIMLAŞMA İÇİN KURULAN
OLUŞUMLARDA BİRBİRİNİZİN AYAĞINI KAYDIRMIYOR MUSUNUZ Kİ BİR KOCA EGOYLA BU
ÜLKEYİ İDARE ETMESİ İÇİN YILLARDIR SEÇİP DURDUĞUNUZ BİRBİRİNDEN ŞEREFSİZ
İNSANLARA HAYRET DUYUYORSUNUZ…
SİZ; DEĞİLMİSİNİZ… ÇIKARLARI
GEREKTİĞİNDE SAĞCI- SOLCU- DİNDAR- SOFU- DİNSİZ- YALAKA- HAYSİYETSİZ OLAN… SİZ
HALA SİZİ İDARE EDENLERİN KAYPAKLIĞINA NASIL ŞAŞIRIYORSUNUZ?
SİZ; DEĞİL MİSİNİZ SINIF
BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDEN BU YANA SÖZLER VERİP, VAATLER SUNAN VE SONRA ARKADAŞ
GRUBUNUZU BAŞKÖŞELERE YERLEŞTİREN, KENDİ ELİNE FIRSAT GEÇTİĞİNDE BANGIR BANGIR
KARŞI DURDUĞUNUZU SÖYLEDİĞİNİZ ŞEYLERİ KONUMUZUNU KORUMAK İÇİN YAPAN, İNSAN
KAYIRAN NASIL OLUPTA KADROLAŞMALARA ŞAŞIRIYORSUNUZ?
SİZ; İŞ YAPARKEN ACIMASIZ, AŞKTA VİCDANSIZ
DEĞİLMİSİZ? DOSTLUKTA RİYASIZ, ARKADAŞLIKTA HESAPSIZ, AŞKTA TERTEMİZ, İŞTE
DÜRÜST KALABİLİYORMUSUNUZ? BAŞKALARINDAKİ
HATAYI GÖRÜP KENDİNİZDEKİNE KÖR DEĞİL MİSİNİZ? O HALDE NEDİR SİZİN YANSIMANIZ
OLAN YÖNETİCELERİNİZE KIZGINLIĞINIZ…
SİZ; BİRİLERİ ETEĞİNİZDE
DOLAŞIP SİZE YALANLARLA BİAT EDENLERE BAYILMIYOR MUSUNUZ, ONLARI SAMİMİYETLE
SİZE DOĞRULARI SÖYLEYENLERDEN ÇOK KAYIRMIYOR MUSUNUZ VE GÜÇ ELİNİZE GEÇTİĞİNDE
SİZE EN ÇOK BİAT EDENE YANINIZDAKİ EN GÜZEL KÖŞEYİ AYIRMIYOR MUSUNUZ Kİ, KOCA
ÜLKEYİ YÖNETENDEN SİZDEN FARKLI BİRŞEY BEKLİYORSUNUZ…
SİZ; ARKASINDAN DEDİKODU
YAPTIĞINIZ, ŞÖYLE- BÖYLE DEDİĞİNİZ ADAMLAR SİZE İLTİFATTA BULUNUP SADAKATİNİZİN
(?) KARŞILIĞI OLARAK BİRŞEYLER VERDİĞİNDE “YOK ARKADAŞ BEN SENİN İÇİN İLERİ
GERİ KONUŞTUM, ASLINDA SENİ DE PEK SEVMEM” DİYOR MUSUNUZ Kİ… İDARECİLERİNİZE "BUNLAR
ŞAHSİYETSİZ" DİYORSUNUZ…
SİZ; DEĞİL MİSİZ SINIFTAKİ
ŞİŞMAN ÇOCUKLA DALGA GEÇEN, ÇOCUĞU GÜZEL BULMADIĞI BİRİYLE OLDUĞUNDA AĞIZ BURUN
KIVIRAN, BİZDE ALEVİYE KIZ VERİLMEZ, KÜRTLE EVLENİLMEZ DİYEN, SOKAKTA ÇİNGENE
ÇOCUKLARIYLA OYNAMA DİYE TEMBİHLİYEN, KAPICI ÇOCUĞU KAVRAMINI İLKOKULDA ÇOCUĞUN
BEYNİNE İŞLEYEN… ŞİMDİ NEDEN IRKÇILIĞA ŞAŞIYORSUNUZ?
SİZ; DEĞİL MİSİNİZ ANASINA
&BABASINA BAKMAYAN, ONLARIN BİLE KUYUSUNU KAZAN, ANANIZI SİZİN HER
DEDİĞİNİZİ YAPMAK, BABANIZA SİZE HER KOŞULDA BAKMAK ZORUNDA HİSSEDEN NASIL
OLUYOR DA BAŞINIZDAKİLERDEN GEÇMİŞE SAYGI& VATANA BAĞLILIK BEKLİYORSUNUZ…
Böyle sürer gider bu liste…
Oda sıcaklığında IQ ‘su
25-30'u geçmeyen bir toplum olduk…
Hala Türk zekidir, Türk
çalışkandır, Türk cesaretlidir, Türk merttir diyorsunuz…
Kendisine düşman olan
uluslardan bir şey olmaz… Osmanlı İmparatorluğu en çok kendine düşmanlığından
yıkılmadı mı?
MASUMİYET kaybedildiğinde
yerini çok şey alır… HIRS, EGO, KÖTÜLÜK, DÜŞMANLIK, YALAN, RİYA, İKİYÜZLÜLÜK,
YALAKALIK, KİBİR, UKALALIK, SAVAŞ, KORKU, GÜVENSİZLİK...
Hep, her şeyin daha
fazlasını isteyen insanlar için yitirdikleri “bir tek şey”in yerine bu kadar
“çok şey” koymak belki de gayet uygundur.
BU ÜLKENİN MASUMİYETİ VE
SAMİMİYETİ 1938’DEN SONRA BİTTİ!
6 MAYIS 1972’DE ÜÇ GENÇ ADAM
ASILDIĞINDA…
1 ŞUBAT 1979’DA, 24 OCAK
1993’TE VE BİRÇOK BENZER TARİHTE AYDIN FİKİRLER ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE, SUSULURKEN,
KABULLENİLİRKEN TÜKENDİ…
DEPREMLERDE ŞEHİRLER
YIKILDIĞINDA, MÜTAHİTLERİN HIRSIZLIKLARININ ALTINDA KALDI MASUMİYET…
İŞÇİLER MADENLERE
GÖMÜLDÜĞÜNDE, OTELLER YAKILDIĞINDA YAZARLAR ŞAİRLER NEFESSİZ KALDIĞINDA,
BOMBALAR PATLADIĞINDA YOK OLDU…
ÇOCUKLAR SOKAKLARDADÖVÜLEREK
ÖLDÜRÜLDÜĞÜNDE, ELLERİNDE EKMEKLE KALDIRIMLARA DÜŞTÜĞÜNDE, GENCECİK POLİS
ÇOCUKLAR BİRLİKTE MAÇ SEYRETTİKLERİ ARKADAŞLARINI VURMAK ZORUNDA KALDIKLARINDA,
GENCECİK ASKERLER BİRİLERİNİN KİŞİSEL ÇIKARLARI İÇİN ASKER OCAĞINDA HİÇ UĞRUNA
ÖLDÜĞÜNDE ZATEN HİÇBİRİMİZ MASUM DEĞİLDİK…
"ZIPLAMAYAN
TAYYİP" DEMEKLE OLAMADI BU İŞLER...
YOLA ÇIKANLARI YALNIZ
BIRAKTIĞINIZDA AMA TİCARET ENGELLENİYOR DEDİĞİNİZDE SİZDE MASUM DEĞİLDİNİZ
GEZİYİ YIKANLAR KADAR... SİZ ONLARA BİR SÜRÜ YOL VE BLOK İÇİN YER AÇTINIZ KABUL
ETTİKLERİNİZLE...
BU ÜLKE UĞRUNA ÖLÜNEREK
KAZANILMIŞ ÖZGÜRLÜKLERİ "BAŞ ÖRTÜSÜ ÖZGÜRLÜKTÜR" DİYEREK NE TARAFA
DESTEK VERDİĞİNİZİ BİLMEDEN BOŞ KONUŞTUĞUNUZ DA KAYBETMEYE BAŞLADINIZ...
SİZ KENDİNİZDE OLMAYAN BİR
MASUMİYETİ NASIL ÜLKENİZDE ARARSINIZ?
BU ÜLKE SİZ DEĞİL MİSİNİZ?
SİZLERDEN OLUŞMUYOR MU?
SİZİ YÖNETENLER VE ONLARLA
ÇIKARLARI İÇİN BİRLİK OLANLAR YA DA ÇATIŞAN ÇIKARLARI İÇİN KARŞI DURANLAR SİZLER,
BU ÜLKENİN EVLATLARI DEĞİL MİSİZ?
“MASUM DEĞİLİZ HİÇBİRİMİZ”
DİYEN ABLA BİLE BUNU DAHA ÇOK RAYTİNG İÇİN SÖYLEMEDİ Mİ?
O halde…
MASUMİYET;
Bu diyardan çoktan
göçmüştür…
Bebekler ve çocuklar
doğduklarında masum mudurlar bilmiyorum… Ama ihtiyarların, bunakların,
delilerin, sarhoşların çoğu masumdur. İşte masumiyet onların içinde
bulundukları haldir ve bu hal öyle bir haldir ki gözlerine baktığınızda
anlaşılır…
Belki de her şeyinizi
kaybettiğinizde tekrar bulduğunuz şeydir MASUMİYET…
YAŞAMDA EDİNİLEN
TECRÜBELERLE KAYBEDİLEN BİR ŞEYDİR MASUMİYET.
Ve en önemlisi;
İNSANIN ANCAK
"KENDİSİNİN" KAYBEDEBİLECEĞİ HAYAT SERMAYESİDİR MASUMİYET…
Ama en zoru şu ki; bazıları
masumiyetle kirlenmiştir şeytan gibi.
En tehlikelisi bunlardır
yaşamda, ruhuna sızıp içten fethederler ve çöküşü hızlandırırlar. Neden diye
sorarsan alışık olmayan bünyelere, masumiyet "sarmısaklı mantı yemiş
vampir" gibi yapar insanı. Basar kutsalı, basar kutsalı daha derine.
Kevgir gibi çıkarsın işlem sonunda. Dikkatli olun bu insanlara, siz
göremezsiniz onlardaki ışığı.
Bu insanlar tiner gibidir,
kapkara boyadığın ruhunu açarlar. Hayattan tattırırlar sana, farkına vardığında
bu hayatın ne olduğunu, kaldıramaz bünyen, çöküşe sürüklenirsin.
Eğer bir ruha sahip
değilsen, yalana devam et.
Kurşuni renklerdeyse ruhun,
bas git öyle yaşa.
Eğer sahipsen masumiyete,
kaç git bu diyardan öyle yaşa.
UNUTMA, MASUMİYET BİLE
ESKİSİ KADAR MASUM DEĞİL ŞİMDİLERDE...
ONDANDIR BEBEKLERİ BU KADAR
SEVMEM…