"biz
çocukken yağmurdan okul tatil olurdu"
Yağmurlar
mı azaldı…
İzmir’de yağmur… Körfezi daha da güzelleştiren,
Kadifekale'nin eteklerinden süzülen, Karşıyaka' yı sisler içinde
bırakan, Asansör ‘den
seyrine doyulmaz bir manzara bahşeden, Narlıdere ve ötesini daha da yeşil
yapan, Teleferik' i eşsiz kılan, Konak Meydanı
heybetli yapan ama asla ve asla İzmirlilerin yüzünden gülümsemeyi almayan öyle
bir yağmurdur işte. Biraz melankolik, biraz depresif, yer yer
sıkıntı veren sonuç
olarak yeni bir mutluluk sebebi. İzmir’de yağmur bile bambaşka yağar...
Ona hiç kızamadım
hayatımda. Onun tekrar geleceği
günleri bekledim hep. Her yağışında
aynı nedensiz mutluluğu
hissettim. Severken, nefret ederken, gülerken ve ağlarken
hiç yanımdan ayrılmadı. Bugün yine yaptığı
ve hep yapacağı gibi...
İzmir’de ne zaman yağacağı hiç
belli olmaz bu meretin; hava 85 derecedir, güneş cayır cayır yakmaktadır, şortla tişörtle sokağa çıkarsınız, yolun ortasında yağmura tutulursunuz; dönüp
üstünüze başınıza bir şeyler alana kadar yağmur
çoktan işini görmüştür, fermuarını çekmekte
olur…
Yağmur…
...
Bir şehri
tam kalbinden
Beyninden
vurup gitmek...
Yağmur,
şemsiyeyi kapatmak için en güzel
sebeptir...
Gün
içinde yağıyorsa; bütün işlerim bekleyebilir. Müzik açıp,
bir kahve ve bir sigara ile geçeyim
pencerenin kenarına gökyüzünü nasıl griye boyadığına şahitlik edeyim.
Akşamsa;
sokak lambalarından o'nu takip edeyim, kafamı
pencereden dışarı çıkarıp birazcık da olsa nasipleneyim... Ellerimi uzatıp,
o'na dokunayım.
Dışardaysam;
bi yerde oturayım, insanların yağmurdan kaçışını izleyeyim. Kravatlıların,
takım elbiselilerin kaçışı…
Topuk sesleri, ıslanan fönlü saçlar,
kafasına poşet geçiren
hindi gibi insanlar, bir anda ortalarda türeyen
şemsiyeciler...
Bir yere
gidiyorsam; dilime bir şarkı dolayıp hatta bunu sesli söyleyip ağırdan yürüyeyim. Ruhumu yenilesin yağmur.
Yolculuğumda bana yarenlik etsin... İnsanlara
birlikte gülelim. Zaten çok telaşlı bir şehrin insanları, daha bir telaşlı
oluyor. Yağmur değil de asit yağıyormuşçasına nasıl da kaçışıyorlar.
Deniz
kenarına yakın bir yerdeysem; hemen kendimi sahile vurayım.
Yağmuru onunla izlemek ayrı
bir keyif... Yağmur damlalarının denizin üstünde dans edişini
görmek insanı içine
çekiyor. İmkânı
olduğu vakit hiç
beklemem girerim denize, ben de onlarla dans ederim. Yağmur
yağarken yüzmek
gibisi var mıdır ki? Hem coşkulu, hem arındırıcı…
Ama
sokakta yaşıyorsanız yağmur daha zorlaşmasıdır yaşamın… Ama fakir evlerin akan damlarında
yaşıyorsanız yağmur üşümektir…
Herkese eşit
yağmıyor yağmur...
"yağmur
bu;
sabah yağanı,
akşam yağanı, kesilip de başlayanı,
durup durup yeniden yağanı var.
yağmazsa
hatırlanmayanı, yağarsa unutulmayanı...
ufukta görüneni,
görünüp de gelmeyeni...
ağırlaşmış
bulutlardan ha düştü
ha düşeni..."
…
Hamiş;
Biraz yağmur kimseyi incitmez. Hem…
"yağmurdan
kaçılmaz
oğlum, sahibine ayıptır"