İnsan ne
yapmaz...
Ne yapmalı?
"bugüne
kadar sürdürdüğüm gibi, çevremdeki kişilerin davranış ve tutumlarını bilinçsiz
bir aldırmazlıkla benimseyerek bu renksiz, kokusuz varlıkla yetinmeli mi;
yoksa, başkalarından farklı olan, başkalarının istediğinden çok farklı, köklü
bir eylem isteyen gerçek bir insan gibi bu miskin varlığı kökten değiştirmeli
mi?"
Oğuz Atay, Tutunamayanlar, s. 93.
ama soru
insan ne yapmaz?
insan önce
kendi rahatı bozulmasın diye susar...
kendi
konumu sarsılmasın diye göz yumar...
kendisine
de yapılmasın diye başkasına yapılana rıza gösterir...
soru hala
insan ne yapmaz?
İnsan
içinde bulunduğu köhnemiş durumu değiştirmek için elini kolunu kıpırdatmaz ama
şikayet eder...
dünde ve
bugünde burnuma kadar soktuğunuz haksızlık ve hadsizliklerden sonra kendime
diyorum ki...
insan bu ne
yapmaz ki?
AKLIMDA
DELİ SORULAR :)
2016 versiyon...
Kim ne
dediyse, ne düşünüyorsa, ne konuşuyorsa haklıdır... ;)
neticesinde
bir akıl kolay yenmez :)
Buna destek
için uygun memlekette olacaksın, uygun idarecilerin olacak, uygun şehirde
yaşayacaksın, anandan babandan uygun genetiğin olacak, uygun insanlara
sevdalanacaksın, buna sebep olacak uygun dostlar seçeceksin...
Kuş kadar beynin
olacak, sen akım derken, herkes bokum anlayacak, anlatacaksın kimse
anlamayacak... kimse anlamayacak sen anlatacaksın :)
uygun
ortamlara düşeceksin, türlü türlü insan göreceksin... güzelleşeceksin... fena
güzelleşeceksin... :)
aklın
almayacak, bardağın taşacak...
neticesinde
kolay dellenmiyor bir insan yavrusu...
Kaç balon
uçacak zihninden, kaç kıskançlık, kaç ihanet göreceksin...
kaç kere
neyin faturası lan bu ödediğim diyeceksin...
kaç
haksızlık, eşitsizlik göreceksin...
kaç aç
çocuk uyuyacak içinde geceleri, kaç evsiz üşüyecek...kaç kadına, çocuğa tecavüz
edilecek, kaç genç öldürülecek, kaç insana işkence edilecek... kaç hayvan
katledilecek...
kolay değil
neticesinde...
hayatta
kısa neticesinde...
kırmızı da
esmere yakışır neticesinde ;)
papatyalar
başımızın tacı neticesinde...
Hadi
bakalım o zaman sağdan sayalım memleket kalabalık neticesinde
1 deli, 2
deli, 3 deli.....
hep deli,
hüp deli...:)
Ne değişti
bir sene de... Daha çok delirdik allaha şükür...
Ama öğrendik de bazı şeyleri
mesela ilişki yoksa ihanette yok... Kırılmakta yok...
Memleket
meselesine delirmenin bir faydası yok mesela onu gördük... Çünkü ne kadar
delirsek de onlar bizden fazla delirmiş onu gördük...
Mesela hiç
değişmedi insanların kendi ödedikleri faturaları fark etmeyip bizimkine laf
etmesi...
Hiç değişmedi mesele insanın insanı anlamaması...
Tecavüzler
arttı mesela... Tecavüzcülerle empati kurmak diye bir savunma çıktı
hunilerimize renk katan... Tecavüzlere penis boyu indirimi, boşalmamış olma
indirimi getirdi devlet huni uçurduk... Hepiniz şeriatçısınız, aynı bokun
suyusunuz lan diyemedik mesela onlar yaptı biz bişi yapmadık diyenlere...
patlaya patlaya öldük gen yaşlarımızda...
Ama hep alış-veriş... Gündüz yetmedi gece de alış-veriş...
paran kadar alış... çıkarın kadar veriş...
utanmak mı lazım bu insanlardan...
paran kadar alış... çıkarın kadar veriş...
utanmak mı lazım bu insanlardan...
çünkü hepsi çok akıllı... hepsi çok utanmaz...
arsız hatta...
hepsi birbirinin ardından gıybette sonra hepsi senin ardından gıybette...
varsa arada bir akıllı hem orada hem burada...
Sonuçta bir
ben deli... hep deli hüp deli...
Bir deli
babaanne ...