11 Ocak 2016 Pazartesi

CEMAL SÜREYA SOKAĞI...


9 Ocak geçti biliyorum…

Her yıl enflasyon oluyor 9 Ocak’ta kaynıyor gidiyor güzelim Cemal Süreya… Geliyor ve geçiyor bloglardan, profillerden…

Ama benden geçmiyor Cemal Süreya… Asaf gibi, Orhan Veli gibi…
Değil mi ki “Hayat Kısa… Kuşlar Uçuyor…” demiş…

Bunu okuduğum ilk gün benim hayatıma girdi ve hiç gitmiyor… Sevmek değil benim ki… İnanmak…


Bu gece dışarda yağmur var… 
Aklıma düştü yine Süreya…

11 Ocak 1990… 6 aylık hamileydim… Ev açma telaşındaydım, içimde koca bir mutluluk vardı ve dışımda çok ciddi sorunlar… Ufacık odada kitaplarım, ben, aşkla büyüttüğüm bebeğim ve Ezginin Günlüğü kasetlerim vardı… Şimdi ki gibi haberleri anı anına, günü gününe alamıyorduk… Belki de yaşadıklarım yüzünden atlamıştım bilmiyorum, ama duymamıştım.  
11 Ocak'tı, çok sevdiğim bir arkadaşım aradı biliyor musun Cemal Süreya ölmüş dedi… Çok canım yandı…

81’de Asaf öldüğünde lisedeydim… Okumuştum ama çok şuurlu değildi beraberliğim… Gerçekten Asaf’ı keşfettiğimde 84 filandı… Orhan Veli benim için hep sarı fotoğraflar ve geçmişte bir şairdi… Turgut Uyar’ı 85’de kaybettiğimizde nasıl üzüldüysem, 86’da Edip Cansever için nasıl üzüldüysem o günde Cemal Süreya için yandı canım…
99’da Can baba, 2002’de Ece Ayhan, 2005’de de Atilla İlhan gidince çok güzel yer oldu gittikleri yer… 2013’te boşuna gitmedi yanlarına Ahmet Erhan…

şairi şiiriyle anmalı insan…

Neticede HAYAT KISA….


ADAM
………..
Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldırımlarda
Çünkü biraz evvel yağmur yağmıştı
Adam bulut gibiydi, hatırladı
Adamın ayaklarının altında
Yıldızların yıldız olduğu vardı
Adam yıldızlara basa basa yürüdü
Çünkü biraz önce yağmur yağmıştı.



BENİ ÖP SONRA DOĞUR BENİ
Şimdi
utançtır tanelenen
sarışın çocukların başaklarında.
……………
Kan görüyorum taş görüyorum
bütün heykeller arasında
karabasan ılık acemi
- uykusuzluğun sütlü inciri -
kovanlara sızmıyor.
Annem çok küçükken öldü
beni öp, sonra doğur beni.




KIRMIZI BİR KUŞTUR SOLUĞUM
Kırmızı bir kuştur soluğum
Kumral göklerinde saçlarının
Seni kucağıma alıyorum
Tarifsiz uzuyor bacakların
Kırmızı bir at oluyor soluğum
Yüzümün yanmasından anlıyorum
Yoksuluz gecelerimiz çok kısa
Dörtnala sevişmek lâzım.


AŞK
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı,
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun oturmuştu
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı
Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
……………..


 

KEŞKE YALNIZ BUNUN İÇİN SEVSEYDİM SENİ
(bu dizeyle son bulan 20 şiirden bir kaçının son iki dizesi )
Kuşlar toplanmış göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
……..
Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…….
İyi anlarında sesin kalınlaşıyor
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni
…..
Baktım yeri toparlıyor ayak izlerin
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni
…….
Eşiklere oturmuş bir dolu insan
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…..
Fazıl Hüsnü diyor ki, ne diyor Fazıl Hüsnü?...
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
……

Ve konsolun üstünde noksan bir gümüş kutu
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…….
Uzaklardaydın, oracıkta, öbür kıtada,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…..
İkinci bir parıltı var senin bakışlarında
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…..
"Kehanet" adlı kısacık bir şiir buldum
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…..
Yürütüyoruz bütünlemeye kalmış bir sessizlikte
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
….
İki çay söylemiştik orda, biri açık,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…..
Uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…..
Bir şey var, ancak makilerin orda söyleyebilirim,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…..
Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…..
An ki fıskiyesi sonsuzluğun
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
…..
Seni o kadar yakından görünce,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni
….

 

MUT ( SUZ )
Kim istemez mutlu olmayı
Ama mutsuzluğa da var mısın?


SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü, kör oldum.
Yıkadılar, aldılar, götürdüler.
Babamdan ummazdım bunu kör oldum.

FOTOĞRAF
Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk
Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş
Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü
Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel
Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel



CIGARAYI ATTIM DENİZE
Biz eskiden de en aşağı böyleydik senlen
Bir bulut geçiyorsa onu görürdük
Bir minarenin keyfine diyecek yoksa onu
Bir adam boyuna yoksulluk ediyorsa onu
Ne zaman hürlüğün barışın sevginin aşkına
Bir cigara atmışsak denize
Sabaha kadar yandı durdu