Erkekler
neye aşık olur yazdığımda yazı içinde bir gizli özne saklıydı… Bir yerinde dedim
ki… Ben berbat bir sevgiliyim…
Madem bayram ve olayı serdik milletçe, her şey dert üstü murad üstü gibi tatil yapıyoruz ben yazayım bari..
Madem bayram ve olayı serdik milletçe, her şey dert üstü murad üstü gibi tatil yapıyoruz ben yazayım bari..
BEN BERBAT
BİR SEVGİLİYİM… Valla… Çünkü yaradan malzemeye bir sürü özellik katmışta şu “kadınımsı
naz, niyaz, eda, işve ve tripleri” unutmuş… Yoksa ben onları salakça filan
bulmuyorum haşa… Çok yakışır kadına… Bayılırım ben… Karşısında sekize katlanan
erkek ve ona buna trip yapan kaprisli kadın en sevdiğim manzaradır… Erkek olsam
asla yanında durmam ama kadın olarak karşıdan bir erkeği o şekilde maymun eden
hemcinsimi seyretmek ve ona gösterilen özeni ve onu kaybetmek konusunda erkeğin
çaresiz çırpınışını seyretmeye bayılırım…
Aslında
mert, akıllı, görgülü ve kaliteli kadınların harcı değildir pek bu durum…
Harbici kadınlar camiasında da pek izzet ikram görmeyen “başka türlü bir abla”
durumudur bu… Ama ne çare bu duruma
düşmeye bayılır erkek…
Bunu yapan
ablalar için derbeder olurlar, salya sümük ağlarlar… Aşk olur böylesinin adı…
Hele bunun
bir de gidip başkasıyla olup geri dönen modeli vardır ki… Eziyet çekip hayat
boyu erkek mağduru olan kadınlar dehşetle izlerler bu durumu…
Nedir bu
ablanın durumu diye düşünüyor insan… Erkeğin bu aslında acziyet olan durum
karşısında hindi örneği kabararak “bu savaşı kazanacam oğlum” tavrı anlaşılır
elbette… Ne kadar eziyet o kadar erkek hissetme… Yersen…
Ama kadının
derdi nedir?
Çünkü bu
tür kadın sorunlarının tatlısı, küçüğü baş üstünedir. Büyüğü, kontrolsüzü ölümcüldür; Allah
kolaylık versindir.
Bunu yapan
kadını anlamak için yapmayanı anlatmam lazım çünkü o kadının derdini bende
bilmiyorum… Ama bunu yapmayan kadın kimdir biliyorum… Ben onu yazayım en iyisi
siz aradaki yedi farkı bulun…
Bir kere ergen
flört hallenmeleri, küçük hesaplar, klişe taktik ve oyunlarla alevlenen aşklara
değil sevgi ve güvene önem verir. Hayatı cosmopolitan testleri gibi yaşamaz. Görmüş
geçirmiş, olgun biri olmaktan ziyade sadece şuursuz değildir, bilinçlidir,
sakindir. Lakin teoride takdir toplasa da pratikte yalnız kalır böyleleri.
Bu ablalar "ölümlü
dünya..." modunda takılıyor olabilir… Mutsuz, olumsuz, huzursuz ve gergin
geçecek beş dakikaya bile tahammülü yoktur... Hayatında dandik değil de ciddi
sorunlar, üzüntüler yaşamış ya da gözlemlemiş insanlar genelde bu felsefeyle
yaşar. Yani dünya ne öküzün boynuzlarında ne de karşı cinsin bacak arasında
döner…
Belki
sevmiş ve az biraz sevilmiştir. Lakin âşık olmamış ve aşkından geberilmemiştir.
Hayatı bir masal ya da romantik komedi sanmasına neden olacak sahneler
yaşamamıştır hiç. Ne kadar ters davranırsa davransın aylar yıllar boyu peşinden
koşan, nazını çeken aptal âşık tiplerle karşılaşmamıştır. Muhtemelen erkeğin o
halini sevmez zaten… Muhtemelen bu davranışları aşk da sanmaz zaten…
Çünkü o pamuk
prenses değildir, insandır.
Egolarından
arınmış, Kezban geni mutasyona uğramış, cildine/makyajına/ayakkabısına ömrünü
harcamak yerine bir çok kitabı yalamış yutmuş, seksi görünmektense olgun ve
tutarlı bir duruşu önemsemiş, makul miktarda hüznü gözlerine yedirmiş duru
hatundur. Maskülen muamelesi gören kadındır. Sıkı da bir futbol izleyiciyse,
siyasetten ve dahi ülkenin durumundan yetmez gibi bir de felsefeden, dinden
filan konuşabiliyorsa o-hoo kadın bile değildir beyefendilerin gözünde.
Bu kadını ezilen
kadınla karıştırmamak lazım… Bu kadını ezemez erkek insanı böyle umut bile
yoktur ufukta zaten… Bu kadın istenilmediği hissine kapılırsa genelde edepli olduğu
için sessizce yok olur adamın tutarsız hayatından. Oysa o diğer tür kadına
erkek böyle bir şey yapmaya cesaret edemez… İnsan ortası, iş yeri, aile yanı
demez diğer tür kadın insan yapar kaprisi, çıkarır kavgayı… Herkesin ortasında
bana şöyle davranacaksın, bana bakacaksın, elimi tutacaksın diye trip atanları
vardır bunların… Bunla sevgiliyken bir bakar erkek evlenmiş… Oysa hep ayrılmaktan bahseder iç sesi… Ama bu
abladan ayrılmak zordur… Çünkü öylesi yüzsüzleri vardır ki kurtulunmaz bir ömür…
Senelerce süren davalarla, göremediği evlatlarla ödüllendirilmiş nice salak
adam vardır…
Bir yanda elinden hiçbir şey gelmeden ezilen, tacize uğrayan, dövülen, aldatılan, babası yaşında adamlarla evlendirilen kadınların olduğu bu ülkede bu ablaların varlığı vallahi de bir kadınlık başarısıdır. İnsan ister istemez düşünür ben ne çeşit bir salağım acaba diye…
Bir yanda elinden hiçbir şey gelmeden ezilen, tacize uğrayan, dövülen, aldatılan, babası yaşında adamlarla evlendirilen kadınların olduğu bu ülkede bu ablaların varlığı vallahi de bir kadınlık başarısıdır. İnsan ister istemez düşünür ben ne çeşit bir salağım acaba diye…
Yani;
Bir kadın kapris
yapmıyor diye, her dediğinizi her istediğinizi yaptırabileceğinizi, trip atmıyor
diye, hiç bir açıklama yapmadan kafanıza eseni, istediğiniz şeyi yapabileceğinizi,
naz yapmıyor diye, her an kırılabilecek nadide bir bibloymuş gibi ortalıkta salınmıyor
diye, ona meşin futbol topu gibi hoyratça davranabileceğinizi düşünmeseniz iyi
edersiniz.
Çünkü nazsız,
tripsiz kadınlar birçoğunuzun eninde sonunda sığındığı güvenilir limandır.
Ama diğeri erkek
egosunu tatmin eden kadındır. Hiçbir şeyden memnun olmaz. Siz alttan aldıkça
kaprisin dozu daha da artar. Ve size durgun suda fırtına yaratıp gemiyi
kurtaran kaptan hissiyatı yaşatır… Zor
olanın elde edilmeye değer görülmesine bağlı olarak var olur. Böyle kızların
sayısı, kapris yapmayıp karşısındaki insanla empati kurmaya çalışan ve onun
önceliklerine göre hayatını düzenlemeye çalışan kızlara değer veren erkeklerin
sayısı ile ters orantılıdır. O erkekler azaldıkça bu gereksiz kadın tiplemesi
çoğalır…
Siz bu
kadar salak oldukça daha size çok geçirirler küçükbeyjim… Aynı kaleye daha çok
gol yersiniz…
İşte bunlar sebep benden berbat sevgili olur… Öğrenmem gereken daha çok şey var… Ben bunu taşıyamam ki, ay ben mi yapıcam, ay aşkım bu çok güzel dimi bana alsana, sen niye baktın o tarafa, kim bu kadın, neredesin gibi cümleleri öğrenmem ve utanmadan söylemem ay bir de saçımı ses hızıyla attırıvermem lazım…
Ezcümle: İşim olmaz bu tavırlarla ben oynar tavla mı geçerim… Oyun dediğin tavladır, okeydir… İnsanla oyun olmaz… Ve ayrıca kendi düşen ağlamaz…
İşte bunlar sebep benden berbat sevgili olur… Öğrenmem gereken daha çok şey var… Ben bunu taşıyamam ki, ay ben mi yapıcam, ay aşkım bu çok güzel dimi bana alsana, sen niye baktın o tarafa, kim bu kadın, neredesin gibi cümleleri öğrenmem ve utanmadan söylemem ay bir de saçımı ses hızıyla attırıvermem lazım…
Ezcümle: İşim olmaz bu tavırlarla ben oynar tavla mı geçerim… Oyun dediğin tavladır, okeydir… İnsanla oyun olmaz… Ve ayrıca kendi düşen ağlamaz…