Biat etmek…
Arapça
almak-satmak anlamındaki "bey" kökünden gelir. Tarikat erkânında
müridin iradesini kendi isteğiyle mürşidine satması, benlik ve iradeden vazgeçmesi,
mürşidin de bunu alması anlamında kullanılır.
Sosyal
toplumda ederken fark etmediğiniz, ediyorsun denildiğinde birçoğunuzun
sinirlendiği şeydir… Çünkü bizimki gibi arada kalmış toplumlarda Allahına kadar
vardır, sonuna kadar reddedilir… Hep birileri biat ediyordur ama siz
değilsinizdir…
Burası bir
biat kültürü… O nedenle birçoğunuz farkında bile olmadan birilerine biat
ediyorsunuz…
Biat etmek
saygı duyup fikirlerine katılmaktan ve taraf olmaktan başka bir şeydir. Biat
ettiğinizde sizin fikriniz yoktur. Siz artık başka birinin fikrinin ifadesi
olursunuz. Ben bu fikri çok beğendim bundan sonra bende aynı fikirdeyim diye
düşünmekten farklıdır bu canını yediğim “biat”… Tam burada “manipülasyon”
diyeceğim ki konu net anlaşılsın… Ne zaman ve neden biriyle aynı fikirde
olduğunuzu anlamadan onun sözünü dinler ve her dediğini yapar olduğunuzu
bilemiyorsanız birine “biat” eder durumdasınızdır muhtemelen…
Benim
çevrem gibi okumuş yazmış insanların çoğunlukta olduğu yerlerde en büyük
sıkıntı, “biat” edenin aymaz egosu ile “biat” ettiğini kabul etmediği için kendi
fikriymişçesine ballandıra ballandıra fikir beyan etmesidir.
“biat etmek”
birinin egemenliğini tanımak, kabul etmektir… Ve düşünce tembelliğinden
kaynaklı toplumsal bir hastalıktır bu ülkede…
Aşırı
saygıdan kaynaklanır ilk başta ardından da mahalle baskısından… Mahalle bazen
arkadaş ortamı, bazen koca bir %50, bazen ait olduğunuzu düşündüğünüz gruplar,
birlikler, derneklerdir… Toplum çoğu zaman her kesiminde sizi birine ve bir şeylere
“biat” etmeğe zorlar… Bu sanıldığı gibi sadece bir alt eğitim sorunu değildir.
Orada sebebi inanç kaynaklıdır, okumuş maddi durumu iyi olanda ise çıkar
kaynaklıdır.
Özelikle
bizim coğrafyamızda “biat kültürü” çok hâkimdir… Çocuklar babaya biat eder,
baba aile büyüğüne, aile büyüğü o yörenin ağasına, o da o ülkenin emir sahibine
biat ediyor. Çocuğun emir sahibine biat etmiyorum demesi, yöre ağasına karşı
çıkmak, aile büyüğüne karşı çıkmak ve dolayısı ile babasına ailesine karşı
çıkmak anlamına geldiği için sağlam bir emir komuta zinciri oluşuyor.
Bu kültürde
birey yerine lider, özgür düşünce yerine itaat, eleştiri yerine kabul hâkimdir.
Bazı toplumların genine işlemiştir. Kendisine hizmet etmek için seçtiği insan
karşısında birey, kendi insanlığını unutur, kademe kademe köleleşir. En sonunda
yaşadığı toplumun normu haline gelir bu hastalıklı ilişki.
Bence emir
sahibine sorgusuz sualsiz biat kültürü, Ortadoğu ve İslam toplumlarının uluslarası
rekabette kaybetmelerini sebep olan şeydir.
Sağdan
soldan bağımsız, 'lider kültürü' olan tüm organizasyonlarda görülebilecek bir
durumdur bu. Lider ne diyorsa o olur. Muhalefet gruptan uzaklaştırılır. Liderleri
ağızlarına işese zem zem suyu niyetine içip itiraz etmeyecek olan şahısların
yaşam tarzıdır biat etmek.
Elbette
yaşam içinde “lider” tek değildir… Biat etmenizi bekleyen “liderlerle” dolu bir
hayattır bu… Lider kendilerine biat edenler içinden en kul köle olanı
yardakçısı seçip devam ettirirler bu biat kültürünü…
Biat
kültürünü "saygı" adı altında normalleştirerek hatta yücelterek
hayatımıza sokarlar… Fikir beyanı liderin liderliğini sarsacağı için en
demokrat lider bile kendine biat etmeyenden haz etmez… Ve sizi saygısızlıkla
suçlarlar… Hatta dışlamakla, yolunuzu kesmekle, işinizi bitirmekle tehdit
ederler… Biat kültürü nedir? Sen kendinden büyüğüne karşı özgüvenli olamazsın. Büyüğüne
karşı daima hafif ezik durmak zorundasın. Özgüvenli olursan saygısız olursun. O
sana saçma sapan espriler yapar sen gülmek zorundasındır. Zekânı saklaman
gerekir ki bu biat kültüründe sana biat edilene kadar oyunun bir parçası olarak
saklanasın… Ta ki sana biat edilene kadar… Sonra sen üstünü bir koca lokmada
yer yok edersin… Biat kültürü, riya kültürüdür… ve bu sözde adı hep “kültür”
birlikte geçse de gereksiz bir isim tamlamasıdır… Çünkü böyle bir durum “kültür”
olamaz… Kelimenin anlamına saygısızlıktır birlikte kullanımı…
İyi ve
kötünün kriterleri nelerdir? Geçmişte iyi bir rol oynayan olgu, acaba ilerleyen
süreçte tam tersi bir etkiye sahip olabilir mi? İşte asıl sorun, kişinin
şüpheci karakterini kaybedip benzer soruları bireysel olarak kendine sormuyor
ya da soramıyor olmasıdır.
Şüpheci
insanlar biat edemezler…
BEN
hayatımı bir septik olarak yaşıyorum… Paranoyak değilim ama şüpheciyim…
Sorgularım… Sorgulamadan kabul edemem… Fikrimi beyan ederim… Edemeden duramam…
Beğenen küçük oğluna alır beğenmeyen benden uzak durur… Birinin bana “biat”
edin dediğini duyarsam özellikle “biat” etmem o kişinin tekerleğine çomak
sokarım… Çünkü “biat” beklemek büyüklenmek, haksızlık etmek, hak yemektir…
İnsana, insaniyete yakışmaz… Her şey, herkes ve tüm inandıklarımız
sorgulanabilir…
Biz “biat”
etmeyiz ama varsa bir “pir” niyaz ederiz…
Benim
sizlere sorum şu…
KAÇ KİŞİ
VAR YALNIZCA VİCDANINA BİAT EDEN?