Annem...
Beni doğurarak tüm bunları
mümkün kılan...
Annemin en büyük erdemi
öyleliği ve hayatı her ayrıntısıyla birlikte kabul edip yaşamasıdır... Son
yıllarda bir tamlık geldi üstüne... Hiçbir şeye ihtiyaç duymuyor gibi
yaşıyor... Yalnız yaşamanın benim için bu kadar zor olduğu bir yaşta ona bakıp
26 yıl sonra onun yaşına gelebilirsem onun kadar başarıyla bunu yapabilmeyi diliyorum...
Gençliğinde ne kadar güzel
bir kadın olduğunun çok da farkında değildi... Annesinin kendisine ezberlettiği
"ben çok da güzel değilim" le büyümüşlüğünden olsa gerek hep babamın
çok yakışıklı olduğunu söylerdi. O da çok yakışıklıydı ama... Kaşlı gözlü civan
bir adamdı... O civan adamın elini tutup gezmeyi çok severdi... Babamı çok
severdi... Aldatılmadı... Şiddet görmedi... Hastayken şımartıldı... Huysuzken
anlayışla karşılandı... Ama kimse için hayat kolay değildi... O da bu güzel
adamı gençken daha yaşanacak çok şeyleri varken... Benim şu an bulunduğum yaştan
daha gençken kaybetti...
Üzdük onu biz hele de ben...
Babama olan düşkünlüğüm ile onu kaybetmenin öfke ve acısı, içimde ki bitmeyen
huzursuzluk ve fırtına oğlum doğana dek sürdü... Hep sevgiyle destek oldu
bana... Bazen kızdı bazen darıldı, gönlü kırıldı ama beni yaşamda bir başıma
bırakmadı...
Civan kocayı kaybetmenin
verdiği acıyla annem orta sınıf abukluklarını bırakıp hayatını kabulle yaşamaya
başladı... Başına dünya standartlarına göre kötü bir şey gelince ekşileşmemeyi
ondan öğrendim ben... Hür olmayı ondan öğrendim... Çünkü o tüm baskılara rağmen
asla döneminin kadınları gibi bir anne, dayatmacı bir gelenekçi olmayı
beceremedi... Ben evladımı doğurduğumda için için beni telli duvaklı gelin
edememiş olmaya üzüldüyse de oğlumun varlığına sevinmeyi tercih etti… Altan Bey’in
yerine koydu Poyraz’ımızı... Hep dedim ona sen doğurdun bunu elâleme ayıp
olmasın diye ben doğurmuşum gibi yapıyorum diye...
Oğlumun güzel ananesi... Asi
ruhlu... Hırçın gönüllü kadın… Babamda durulduğu gibi oğlumda da duruldu
gönlü... Kendi prensini, huysuz zeytin gözlü oğlunu sevdiği kadar benim oğlumu
da sevdi...
Severim ben sultanımı... Annem
olan biten hiçbir şeyi yargılamaz.
"şeyler"
insanların başına gelir... O nedenle normaldir ona göre... Kimsenin ahlakını
yargılamak aklına gelmez…
Sevmediği üç beş insan
vardır… Öldür Allah sevdiremezsiniz... Ya sever annem... Ya sevmez... Yoktur
ara renkleri… Sever gibi yapamaz... Küt der söyler... Tontonlaştı da şimdi de
daha az söyler. Babasının kızı olsam da bu yanım anneme benzer…
Hangi konu açılsa o konuda bir şey yaşamış bir arkadaş… Ya da arkadaş çocuğu vardır... Filancanın oğlu evlenmiştir, falancanın evi şuradadır... Ben ve berbat ilgim bunları hiç aklında tutmadığı için hep sinirlenir... Bilmemem onun dünyasına ilgisizliğimdir onun için...
Hangi konu açılsa o konuda bir şey yaşamış bir arkadaş… Ya da arkadaş çocuğu vardır... Filancanın oğlu evlenmiştir, falancanın evi şuradadır... Ben ve berbat ilgim bunları hiç aklında tutmadığı için hep sinirlenir... Bilmemem onun dünyasına ilgisizliğimdir onun için...
Bende normal bir kız evlat
değilimdir ama o da dünya izin verseymiş benden beter bir kız evlat olma
potansiyeline sahip özgürlüğü mercan kolye bir kadın olurmuş…
Annemin böyle olması süper
bir alanı yanında getirdi bana...
Özgürlük…
Annemin çocuk yetiştirirken
en büyük erdemi sanırım özgür bırakmak ve çocuğunun yaşamını her biçimde
şefkatle kabullenmekti.
Şimdilerde ben buna “sevgi”
diyorum. Çoğu zaman bana bir şeyi dayatmadı. Çocukluğumdan itibaren o budur, şu
şudur demedi. Cinsiyet ilkeleriyle beni sıkıştırmadı. Şunu ol, bunu ol demedi. Ben
ne olursam olayım beni o halimle sevdi. Cidden sevdi… Ki ben bir anne için zor
sevilesi dönemlerden de geçtim.
Başka bir anneden doğmak
nasıl bir şey bilmiyorum ve tahayyül edemiyorum.
Annem o kadar benim annem
ki. Ben çok memnunum annemden doğmuş olmaktan.
Başka bir anneden doğsam
bambaşka olurdum elbet ama iyi ki annemden doğmuşum...
Bence annem benim
niteliklerimle ilgilenmiyor sadece var olmam onu memnun ediyor.
Diğer şeyler bonus oluyor...
“Hiç üzmedin beni” tek ayaküstünde
söylediği en güzel yalan...
Allah anneme uzun, sağlıklı
ve mutlu bir ömür versin.
Ne bu dünyada ne diğer
dünyada gam, keder göstermediği gibi içinin neşesini daim kılsın.
Benim annem güzel
annelerden...
Anne var yarım kilo anne var
beş kilo. Bana soracak olsalar annem hava gibi bir basınçla ifade edilebilir
ancak…
Doğuranlar içinde Emine ve Engini
doğurmuş olan bedeninin güzel yanaklarından neşeyle ve derin bir sevgiyle
öperim.
Soyumun güzel atası… Annem
bana verebileceği en güzel erdemlerden birini bahşetti.
Ben özgür olmayı, birini her
şeyiyle birlikte okşayarak ve bağışlayarak neşeyle sevmeyi ondan öğrendim.
Dünyanın en güzel
pervanesidir kendisi... Yıllardır etrafımızda büyük bir neşeyle ve sevgiyle döner
durur.
Canımsın...
Allah varlığını aratmasın…