20 Ağustos 2017 Pazar

TEMAŞA



“Bak patron iki seçeneğin var…
Ya çıldırır, giysilerimi yırtar ve bağırırım…
Ya da sakin olursun!
Biliyor musun saki’n olacağım… Böylesi daha iyi…”

TEMAŞA

Bazı sabahlar koca bir gösteriye uyandığınızı düşündüğünüz oluyor mu?
Yaşamın içinde biçilmiş rollerimizi oynarken birçoğumuz kendimizden, yaşantımızdan, yaşantımızdakilerden, işimizden, eşimizden, olmasından, olmamasından, sosyal hayatımızdan son derece şikâyetçiyiz… Aile, okullar, uğraşlar, didinmeler… Ne için… Yaşarken bu dünyanın olanaklarından daha fazla faydalanmak için “para kazanmaya” çalışmak için… Şanslı isen sıradan isteklerinin ederini düşünmeden yaşayabiliyorsun… Şanslıysan olanakları olan bir aile, ülkede doğmuş olabiliyorsun…

Bu sıradan cümleye biraz inanç katarsam bunlar şansla alakalı değil bu dünya yolculuğunun sana biçilmiş şekliyle ilgili…

Bir yaşamı, bir duruşu bir anda değiştirmek mümkün mü?
Yani mecnun bir anda masalı bozarak kıyafetlerini yırtabilir mi? El âleme rezil olup, temaşaya son verebilir mi? Sen kendinden sıyrılıp, tüm bunları düşünmeden yaşayabilir misin?
İnsanları, konumları en önemlisi parayı boş verip sadece kendin olabilir misin? 
Zor değil mi?

Biraz şizofrenik midir bilmem ama ben ve ben tatlı tatlı sohbet ederiz çoğu zaman… Bir yanım sıyrılıp gitmekten kendine ait olmaktan yanadır diğer yanım hadi oradan faturalar der…

Sadece ben değilim bu… Bazen biriyle tevafuk eder yaşam…
Dök içini demek gelir içimden, bu sen değilsin… Sonra derim ki hadsizlik etme bir insanı ailesi, arkadaşları ve kendi tanımıyor da sen mi tanıyorsun… Hele de tanımadan…  Dök içini saki’n olma…

Kim açabilir ki insanın içerden kilitlediği kapılarını kendinden başka…
Yaşamın sadık hizmetkârlarıyız neticede hepimiz… Her gün yaptığımız şeyleri yaparız… Yine, yine ve yine…
Pazarda temaşadır ömrümüz…

Bazen sıra senin masalında olur, bazen bir başkasının masalında…
İçinden neler geçiyor, gönlün neler istiyor… Konuş cevap ver… İnsanın gözü bazen sadece hayallerini görür ve hayaller hayal kırıklıkları ile doludur… Her gün birileri sorar nasılsın diye… Verdiğimiz cevapta sorulan soru kadar otomatik ve durumu açıklamaktan uzaktır… Ne soru sizi sorar, ne de cevap sizsinizdir…
İyisinizdir…
Mesele dünyayı görünce kim olduğunu unutmamak, kendine eziyet etmemek… Kendine bağladığın prangaları çıkarmak…

Kalbin sana yol gösterir… Ederi nedir altından bir kalbin… Çalışmaz ki… En önemlisi her şeyi hiç için yok sayabilir misin? Her zaman görevlerinizi hatırlatacak birileri vardır… Hiç kimse yapmasa siz yaparsınız kendinize…
Sonuçta ne olacağı malum bu masalda,  öyküyü masalcıdan başka kimse bilmez… Ama yine de kendinden başka rakibinin olmadığı bu yol masalında kendi birinciliğini kendin olmayan bir sen’e kaptırmak salaklıktır… İnsanı ayakları yola çıkarır da, yola devam ettiren yüreğidir…

Taktığın o maske senin değil… At adımı dök içinde ne varsa… Giyme sana yakışmayan kıyafetlerden üstüne…  Kendin ol!

Bitsin bu Temaşa… Saygıyla eğiliyorum oyunun önünde…

Bildikleriyle değil… Yapabildikleriyle yaşayan herkese…